Blog Yazarı
Psikolojik Danışman / Aile Danışmanı – Dilara Açıkgöz
Çocuklarda kaygı, birçok çocuk için yaygın bir durumdur. Kaygı, çocuğun
yaşamındaki değişikliklere veya stresli durumlara tepki olarak ortaya çıkabilir.
Örneğin, yeni bir okula başlama, sınavlar, ayrılık kaygısı, aile içi sorunlar veya sağlık
sorunları gibi durumlar çocuklarda kaygıya yol açabilir.
Çocuklarda kaygı belirtileri farklılık gösterebilir, ancak yaygın olarak şu belirtiler
görülebilir:
- Fiziksel belirtiler: Mide ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, nefes almada zorluk,
titreme, terleme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. - Duygusal belirtiler: Endişe, korku, sinirlilik, huzursuzluk, aşırı hassasiyet gibi
duygusal belirtiler görülebilir. - Davranışsal belirtiler: Yeme ve uyku düzeninde değişiklikler, tırnak yeme,
parmak emme, tüyleri yoldurma gibi davranışsal belirtiler gözlenebilir.
KAYGININ NELERDEN DOLAYI OLUŞABİLİR?
Çocuklarda kaygı, farklı faktörlerden dolayı ortaya çıkabilir. İşte yaygın kaygı
nedenlerinden bazıları:
- Genetik yatkınlık: Ailede kaygı bozukluğu olan bir birey varsa, çocuğun kaygıya
yatkın olma ihtimali artabilir. Genetik faktörler, çocukların beyin kimyasında ve
işlevindeki farklılıklarla ilişkilendirilmiştir. - Çevresel faktörler: Çocuklar, stresli ve belirsiz durumlarla karşılaştıklarında
kaygı geliştirebilirler. Örneğin, aile içi sorunlar, boşanma, taşınma, okul
değişiklikleri, travmatik olaylar veya zorlu yaşam koşulları çocuklarda kaygıya
neden olabilir. - Zorlu deneyimler: Önceden yaşanmış zorlu deneyimler (örneğin, travma, taciz,
kazalar) çocuklarda kaygıya yol açabilir. Bu tür deneyimler, çocuğun gelecekte
benzer durumlarda kaygı hissetmesine neden olabilir. - Perfectionizm (mükemmeliyetçilik): Bazı çocuklar, aşırı yüksek beklentilerle
büyütülürler ve mükemmeliyetçilik eğilimleri geliştirirler. Bu durumda, hatalar
yapma veya başarısızlık korkusu kaygıya sebep olabilir. - Sosyal etkileşimler: Çocuklar, sosyal etkileşimlerde güvensizlik, kabul edilmeme
veya arkadaşlık sorunları yaşadıklarında kaygı geliştirebilirler. Sosyal durumlarda
kendine güvensizlik, utanma veya alay edilme korkusu kaygıya neden olabilir.
KAYGIYI SOMUTLAŞTIRMAK
Somutlaştırma, çocukların kaygılarını daha net bir şekilde anlamalarına ve başa
çıkmalarına yardımcı olmak için kullanılan bir yöntemdir. İşte somutlaştırma
yöntemiyle çocuk kaygılarıyla çalışmanın adımları:
- Kaygıyı tanımlamak: İlk adım, çocuğun kaygı duyduğu konuyu veya durumu
belirlemektir. Çocuğa kaygılandığı konu hakkında sorular sorabilirsiniz. Örneğin,
“Okula gitmekle ilgili hangi şeyler seni endişelendiriyor?” veya “Nasıl bir his
olduğunu tarif edebilir misin?” gibi sorularla çocuğun kaygı seviyesini ve
kaynaklarını anlamaya çalışabilirsiniz. - Somut bir sembol bulmak: Kaygıyı somutlaştırmak için çocuğun bir sembol
seçmesini isteyebilirsiniz. Bu sembol, çocuğun kaygıyı temsil etmesine yardımcı
olacaktır. Örneğin, kaygıyı bir canavar, bulut veya ağırlık gibi bir sembol olarak
düşünebilirsiniz. - Sembole özellikler atamak: Çocuğun seçtiği sembole özellikler atayarak kaygıyı
daha iyi anlamasını sağlayabilirsiniz. Örneğin, çocuk canavar sembolünü seçtiyse,
bu canavarın nasıl göründüğünü, ne yaptığını veya nasıl hissettirdiğini çocuğa
sormak önemlidir. Bu şekilde çocuk, kaygısını dışsal bir nesne olarak görmeye
başlayabilir. - Kaygıyı dönüştürme: Çocuğa, sembolü veya kaygıyı dönüştürmek için çeşitli
yöntemler kullanabilirsiniz. Örneğin, çocuğa sembolü çizmesini veya
şekillendirmesini ve onunla etkileşimde bulunmasını sağlayabilirsiniz. Çocuğa,
sembolü kontrol etmeyi veya onunla konuşmayı denemesini önermek, kaygıyı
yönlendirmesini ve kontrol etmesini sağlayabilir. - Başa çıkma stratejileri geliştirmek: Somutlaştırma süreci sırasında, çocuğun
kaygıyla başa çıkmak için kullanabileceği stratejileri keşfetmek önemlidir.
Örneğin, rahatlatıcı nefes egzersizleri, pozitif düşünce uygulamaları, güvenlik
nesneleri kullanma veya destek almak gibi stratejileri çocuğa öğretebilirsiniz.
DİĞER YÖNTEMLER
- Hikaye anlatma: Hikaye anlatma, çocukların kaygılarını anlamalarına yardımcı
olabilecek etkili bir yöntemdir. Kaygıyla ilgili bir hikaye oluşturarak çocuğun
duygularını ve deneyimlerini kurgusal bir şekilde ifade etmesini sağlayabilirsiniz.
Bu hikaye, çocuğa kaygıyla başa çıkma stratejilerini öğretebilir ve olumlu
sonuçlarla sonlanabilir. - Görsel araçlar kullanma: Görsel araçlar, çocukların kaygılarını ifade etmelerine
ve anlamalarına yardımcı olabilir. Örneğin, duygu kartları, hissetme çarkları veya
duvar panoları gibi görsel araçlar kullanarak çocuğun kaygı seviyesini ifade
etmesini sağlayabilirsiniz. Bu araçlar, çocuğun duygusal durumunu görsel olarak
görmesine yardımcı olabilir. - Oyun terapisi: Oyun terapisi, çocukların kaygılarını ifade etmeleri,
deneyimlemeleri ve başa çıkmaları için oyun kullanma yöntemidir. Çocuğun
kaygısını temsil eden oyuncakları veya materyalleri kullanarak terapötik oyun
seansları düzenleyebilirsiniz. Bu yöntem, çocuğun kaygılarını oynamak ve
yeniden şekillendirmek suretiyle çözmelerini sağlayabilir. - Günlük tutma: Çocuğa günlük tutma alışkanlığı kazandırmak, kaygıları ifade
etmek ve takip etmek için etkili bir yöntem olabilir. Çocuk, günlük yazarak
duygularını, kaygılarını ve deneyimlerini ifade edebilir. Bu, hem çocuğun
duygusal ifade becerilerini geliştirmesine yardımcı olur hem de kaygılarına daha
fazla farkındalık kazandırır. - Sosyal destek: Çocukların kaygılarını yönetmelerine yardımcı olmak için sosyal
destek ağını kullanabilirsiniz. Aile üyeleri, öğretmenler veya yakın arkadaşlar,
çocuğa destek sağlayabilir, anlayış gösterebilir ve kaygılarıyla başa çıkmalarında
yardımcı olabilirler. Bu destek ağı, çocuğun kaygılarını paylaşmasını ve
desteklenmesini sağlar.
Her çocuk farklı olduğu için, yöntemleri çocuğun bireysel ihtiyaçlarına ve tercihlerine
göre uyarlamak önemlidir. Ayrıca, kaygılar uzun süre devam eder veya çocuğun
günlük işlevselliğini etkilerse, bir uzmana başvurmak da faydalı olabilir
Yorum yaz