Duygusal Olgunluk Kavramına Bir Bakış

Yaşam Koçu – Tuğba Büyükkerpiç

:Hepimiz sağlıklı ailelere sahip olmuyoruz. Bir çoğumuz toksik ailelerde doğuyor ve bazen bir ömrü toksik ailelerimizle geçirmek zorunda kalıyoruz.
Anne ve babamızın kişiliklerini bünyemizde barındırıyoruz. Onların ruh hallerini içselleştiriyor ve biz de toksik insanlar olarak yaşamımıza devam etmek zorunda kalabiliyoruz. Ne yazık ki çok büyük kısmımız duygusal açıdan olgunlaşamıyor ve bir yetişkinin bedeninde çocuk ruhuna sahip olarak hayata devam ediyor. Olgun bir yaşta olmasına rağmen kişi çocuk zihniyetiyle hareket ediyor. Çünkü duygusal açıdan olgunlaşamıyor bu insanlar ve duygularını tanıyıp onları kontrol edemiyor.
Duyguları tanımak duygusal olgunluğa ulaşmada ilk adım belki de. Öfkeli bir insan öfkesinin farkında değilse öfkesini kontrol etme yolunu da bilemez. Farkında olmadığımız hiçbir şeyi kontrol edemeyeceğimiz için duygularımızı tanımadığımız takdirde olumsuz olan duygularımızla başa çıkamayız. Oysa insan duygularını tanırsa olumsuz olanları düzeltme yoluna gider ve olumlu olanlarla da yola devam eder. Burada önemli olan olumsuz duyguları bastırmak değildir. Önemli olan olumsuz olan her duyguyu tanıyıp onu kontrol edilebilecek düzeye getirmektir. Bir öfke patlaması yaşamaktansa neden öfkeli olduğumuzu anlamaya çalışırsak zaman içerisinde öfke problemimiz de ortadan kalkacaktır.

Aynı şekilde korkumuzun farkına varır ve korkumuzun nedenlerini sorgularsak zamanla korktuğumuz şeyin aslında korkunun kendisi olduğunu anlarız. Duygusal olgunluk bu yüzden önemlidir çünkü duygusal açıdan olgun bir birey olmak bir yetişkin olmaktır. Çocukça davranışlardan vazgeçip olgun bir birey olarak yola devam edebilmektir.