Rutin Oluşturmak: Kaliteli Bir Hayatın Olmazsa Olmazı
Bir rutininiz var mı? Bakım ve güzellik, egzersiz, meditasyon, günlük tutma… Herhangi bir konuda olabilir. Hatta çok farklı bir rutininiz de olabilir, örneğin her gün ofise giderken önünden geçtiğiniz fırından başınızı içeri sokup ‘günaydın’ demek… Ne olduğu fark etmez, önemli olan düzenli olarak yaptığınız ve size iyi gelen bir alışkanlıpa sahip olmanız. Bunun size zihinsel ve fiziksel öyle çok faydası var ki…
‘Rutin’ kelimesinin Fransızca “yol, rota, güzergâh” anlamına gelen ‘route’ sözcüğünden türetildiğini biliyor muydunuz? Bana sorarsanız yalnızca kökeni bile, bu kelimenin hayatınız üzerinde ne kadar büyük bir rol oynadığını anlatmaya yetiyor. Sahip olduğunuz rutinleri, her şeyden önce ‘size iyi gelen birer rota’ olarak düşünebilirsiniz. Yolunuzu aydınlatıyor, daha bilinçli tercihler yaparak kendiniz için sağlıklı tekrar yaratmanızı sağlıyorlar.
Günümüz toplumunda, rutinlerin ‘sıkıcı, tekdüze, heyecansız’ olduğuna dair genel bir algı var. Bir rutine sahip olmayan kişilere neden diye sorarsanız, çoğu hayatı daha spontane ve özgür yaşamak istediğini söyler. Hayatında pek çok rutini olan biri olarak söylüyorum, hayatım fazlasıyla spontane. Rutinlerim buna engel değil. Hatta, rutinlerim beni çok daha özgür, yaratıcı ve üretken kılıyor. Sadece beni değil, ünlü sanatçılara da böyle bir etkisi oluyormuş ki, örneğin kaynaklarda Beethoven’ın, güne bir bardak kahveyle – ama içerisinde 60 adet kahve çekirdeği olan bir kahveyle – başladığı yazıyor. Immanuel Kant’ın ise güne çay içip piposunu tüttürerek, hemen ardından meditasyon yaparak ve bir saat yazı yazarak başladığı biliniyor.
Biraz da kendi serüvenimden bahsetmek istiyorum. Öncelikle rutinlerimi belirlemek için, belli aralıklarla kendime ‘yapmam gerekenleri’ ve ‘yapmak istediklerimi’ hatırlatıyorum. Bunları haftalık ve aylık planlar içerisinde listeliyor ve günlere dağıtıyorum. Yapmam gerekenleri oturtunca, geriye boş zamanlarım kalıyor, bu bölümlere de ruhumu besleyen tüm aktiviteleri yerleştiriyorum. Hepsine örneğin 1-2 hafta şans veriyor, sonra beni en güzel hissettiren 3’lüyü hayatımın rutin birer parçası olmak üzere seçiyorum. İşte buradan sonra onlar benim ayrılmaz parçalarım oluyor. Hayatıma ne gibi faydalar mı sağlıyorlar?
Sayelerinde gün içinde çok fazla şey için karar almama gerek kalmıyor, verimliliğimi artırıyorlar. Onların kontrolü tamamiyle benim ellerimde olduğu için bana bilinçli, farkında ve kontrollü hissediyorlar, daha dengede kalıyorum ve stresimin azaldığını gözlemliyorum. Unutkanlıklarım azalıyor, günlerimi daha uyanık ve dikkatli geçiriyorum. Rutinlerimin temellerini kurduğum alanlarda giderek uzmanlaşıyorum, iyileşiyorum. Örneğin her gün 20 sayfa kitap okuma rutinim, bana zamanla aynı miktarda sayfayı çok daha kısa sürede okuma becerisi kazandırıyor ve bir de bakıyorum, aynı rutin için ayırdığım zamanda günde 20 değil, 40 sayfa okur olmuşum.
Zihninizde “Rutinim ne olmalı?” sorusu belirmeye başladıysa söylemeliyim, bunu en iyi siz bilebilirsiniz. Hepimiz farklıyız ve hepimize iyi gelen şeyler farklı. Yazının başında bahsettiğim metodu kendinize uygulayın, test edin, bakalım sizin ruhunuza ne iyi geliyor… Sonra özen göstermeniz gereken en önemli noktaysa, tekrar! Tercihen her gün aynı saatlerde, olamıyorsa bile mutlaka her gün, rutininiz için zaman yaratın. Son olarak gelin, birlikte birkaç farklı rutine yakından bakalım, belki kendi rutininizi oluştururken size ilham verir!
_ Her gün 15 dakika kitap okuyabilir veya her sabah ilgi alanlarınıza yönelik bir makale okuyabilirsiniz (Sınırlarınızı zorlamak isterseniz, hiç ilgi duymadığınız alanlarda yazılmış makalelere şans verebilirsiniz!).
_ Her gün 30 dakika bile olsa aktif olduğunuz bir egzersiz yapabilirsiniz. İster yoga, ister yürüyüş, ister cardio – önemli olan bedeninizi zinde tutmak.
_ Her gün görselleştirme tekniğini kullanarak hayallerinizi zihninizde imgeleyebilir, o başarı anlarında nasıl hissedeceğinizi, ne tepki vereceğinizi gözünüzde canlandırarak hepsine bir adım daha yaklaşabilirsiniz.
_ “Sabah Sayfaları” tekniğini hayatınıza dahil edebilirsiniz! Bu teknik her sabah uyandığınızda ilk iş, elinize kalemi ve kağıdı alıp, ne ile ilgili olduğu fark etmeksizin, üç sayfa yazı yazmaktan bahsediyor. Önemli olan, yazdıklarınızı düzeltmemeniz, silmemeniz, hiç müdahale etmemeniz. Bilincinizden akan ne varsa özgürce kağıda dökebilirsiniz.
Yorum yaz