İçinizdeki Yaratıcıyı Ortaya Çıkarın!

Kendinizi ne kadar yaratıcı buluyorsunuz? Biliyorum, bu soruya vereceğiniz cevap ne olursa olsun, biraz yanlı, biraz öznel kalacak. İşte bu yüzden, bu yazıya başlamadan önce size Test My Creativity’nin yaratıcılık seviyenizi belirleyebileceğiniz testini tamamlamanızı öneriyorum. Sonucun ne olduğu fark etmez, bu yazının amacı içinizdeki yaratıcıyı ortaya çıkarmak için size ilham olabilmek.

Yaratıcılık, “yeni bir şeyler ortaya koyma, daha önce var olmayanı meydana getirme becerisi” olarak tanımlanıyor. Bu tanımdan çok çeşitli çıkarımlar yapılabilir, benim odaklanmak istediğim: Yaratıcılığın bir beceri olduğu. Peki bir becerinin en önemli özelliği nedir? Tabii ki üzerinde çalışılarak geliştirilebilmeye açık olması. İşte bu da bizi, yaratıcılığın geliştirilebilir olduğuna getiriyor ve hazırsanız, bu alanda istekli olanlar için önerilerim başlıyor.

Daha önce hiç, hiç beklemediğiniz bir anda aklınıza harika bir fikir geldiği oldu mu? Ya da içinizin ilhamla dolup taştığını hissettiniz mi? İşte her biri, yaratıcılığın tohumlarını oluşturuyor ve bu tohumlar, ancak kendinizi geliştirmek için kaliteli zamanlar yarattığınızda size yüzünü gösteriyor. Bu yüzden ilk önerim, tüm işlerinizi bir kenara itip yalnızca kendi vizyonunuzu geliştirmeye odaklı aktiviteler yapmak için düzenli olarak zaman ayırmanız. Tabii burada, hep en sevdiğiniz tarzda kitaplar okumamanız, her zaman dinlediğiniz türde müzikleri dinlememeniz de çok önemli. Farklılığa alan açın, hiç hoşunuza gitmeyeceğini düşündüğünüz şeyleri denemekten çekinmeyin. Mesela, tam bir klasik müzik tutkunuysanız bir rock grubuna da şans verin. Ya da bilimkurgu filmlerine hayransanız, bir kere de romantik komedi izleyin. Zihninizdeki yaratıcı kapıların bir bir nasıl açıldığını göreceksiniz. Buna, yeni hobiler keşfetmek de dahil tabii. Örneğin el becerilerinizi kullanacağınız makrome ya da seramik gibi uğraşara şans verebilir veya kendi sınırlarınızı zorlayacağınız macera sporlarına ilk adımı atabilirsiniz.

Bir diğer önerim de, bol bol yazmak! Evet, günde 5 dakika bile olsa güne yazı yazarak başlamanın yaratıcılık üzerindeki etkileri akıl almaz boyutlarda büyük. Neden derseniz, bir sorun kendinize: Gün içinde kendi kendinize hiç konuşuyor musunuz? Oysa insan en çok konuştuğunda, anlattığında, dile getirdiğinde yeni fikirlerin doğmasına izin veriyor. Yazmak da size tam olarak bunu sağlıyor. Göreceksiniz, yazdıkça yazmak isteyecek ve zihninizden taşan yeni fikirlere inanamayacaksınız.

Bir yandan, yaratıcılık üzerine online dersler alarak kendinizi geliştirmek de bir seçenek. Benim favorilerimi aşağıda sizin için listeliyorum:

• Ignite Your Everyday Creativity (State University of New York)
• Creative Thinking: Techniques and Tools for Success (Imperial College London)
• Creative Problem Solving (University of Minnesota)
• Creativity, Innovation, and Change (The Pennsylvania State University)

Şimdiki önerimse kutu oyunu severlere geliyor: Dixit! Dixit öyle bir oyun ki, içinizdeki yaratıcıyla tanışmanızı sağlıyor, siz bile şaşırıyorsunuz üretebildiklerinize. Oyunun temel mantığı, hayal gücünüzden yola çıkarak karşınızdaki karttaki çizimlerle uyumlu hikayeler yaratmak üzerine kurulu.

Son olarak, sizlerle günlük hayatımda çokça kullandığım birbirinden faydalı uygulamalar önermek istiyorum. Yaratıcılığınızı geliştirmeniz için size ilham olabilecek bu uygulamalara bir şans verebilirsiniz: Kartlarının üzerindeki cümlelerin her biri, aklınıza yepyeni ve yaratıcı fikirler getirmek için tasarlanmış olan Brain Sparker; size oklar, kutucuklar ve çok daha fazlasıyla yaratıcılığınızı özgürce yansıtabileceğiniz bir alan sunan Ideament ve yaratıcılık açısından sıkışmış hissettiğiniz anlarda başvurabileceğiniz, size adeta mentorluk yapan Unstuck.

“İnsanlara bir şeyin nasıl yapılması gerektiğini söylemeyin. Yapılmasını istediğiniz şeyin ne olduğunu söyleyin ve yaratıcılıkları ile sizi nasıl hayran bırakacaklarını görün.” demiş General George S. Patton. Öyleyse hadi, yaratıcılığınızın sınırlarını zorlamaya bugünden başlayın!