Kendini Sevmek Üzerine

kendini-sevmek-uzerine

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir cümle oldu ''Kendini Sev.'' Ancak bu söz ''kendinden önce başkalarını düşün'' mantığıyla birey yetiştiren toplumlarda geçerliliğini yitiriyor. Bu toplumlardaki birey için kendini sevmek, suçluluk duygusuna sebep olabiliyor. Çünkü birey kendini sevmekten önce kendini eleştirmeyi öğreniyor.

Kendini sevmek, benmerkezci olmak ya da kusurlarını görmezden gelmek değildir. Kendini sevmek; hatalarına rağmen kendine anlayış gösterebilmek, tükendiğinde dinlenmeyi hak görmek yani aslında kendinle konuşurken daha yumuşak bir dil kullanabilmektir. Dr. Kristin Neff'e göre bu süreç 'öz-şefkat' ile yakından ilgilidir ve bireylerin ruh sağlığı üzerinde doğrudan ilgisi vardır.

Lise öğrencileriyle yapılan bir araştırmaya göre kendini sevme ve öz-yeterlilik düzeyi arttıkça psikolojik dayanıklılık da anlamlı ölçüde yükselmiş. Başka bir araştırmada ise öz-şefkat düzeyi yüksek bireylerde anksiyete ve depresyon riskinin azaldığı ve duygusal dengenin güçlendiği ortaya konmuştur. Kendini sevmek sadece iyi hissettirmiyor, beyin yapımızdan bağışıklığımıza kadar olumlu etkiler gösterebiliyor.


Peki Ama Kendimizi Sevmeye Nasıl Başlayabiliriz?

-Kendinle kasıl konuşuyorsun?

Kendinle kurduğun içsel diyalog, benlik saygının temel belirleyicisidir. Neff'in araştırmalarına göre, kendine karşı anlayışlı ve nazik bir dil kullanmak, ruh sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Negatif iç ses (örneğin: Yine başaramadın!) kortizol seviyesini yükseltirken; şefkatli iç ses; anksiyete, depresyon ve öz-güven kaybını azaltır.

Örnek: 'Beceriksizim' yerine 'Şu an zorlanıyorum ama bu doğal; herkes zorlanabilir.


-Duygularına izin vermek

Duygularını bastırmak kısa vadede işe yarar gibi görünse de, uzun vadede psikolojik baskıya dönüşebilir. Duygularına alan açmak, Neff ve Germer'in öz şefkat programlarında da vurguladığı gibi, öz-sevginin temel bileşenidir. Bilinçli farkındalık (mindfulness) çalışmaları gösteriyor ki, bireyler duygularını bastırmak yerine adlandırdıklarında, beyinlerindeki stres merkezleri (amigdala) daha az uyarılıyor.

Örnek: 'Şu an üzgünüm, bu da bir duygudur ve geçebilir.'


-Kendini başkalarıyla kıyaslamamak

Sürekli başkalarıyla kıyaslama yapmak, Neff'e göre 'koşullu öz-sevgi'ye neden olur. Yani yalnızca başarılıysan, güzelsen ya da beğeniliyorsan kendini değerli hissedersin. Sosyal medya bu kıyaslamayı artırırken, yapılan çalışmalar bu karşılaştırmaların benlik algısını ve psikolojik iyiliği olumsuz etkilediğini gösteriyor.

Örnek: 'Benim yolum, başkasınınkiyle aynı olmak zorunda değil.'


-Hayır Diyebilmek

Kendini sevmenin yollarından biri de sınırını korumaktır. Hayır diyememek, duygusal tükenmenin başlıca nedenlerinden biridir. Öz-sevgi, yalnızca kendine iyi davranmak değil, aynı zamanda kendini tükenmekten koruyacak sınırlar koymak anlamına da gelir.

Örnek: 'Bugün kendime zaman ayırmak için bu isteği geri çevireceğim.'


-Küçük rutinler oluşturmak

Nöroplastisite araştırmalarına göre tekrar eden küçük olumlu davranışlar, beynin ödül ve mutluluk merkezlerini aktive eder. Örneğin yürüyüş yapmak, olumlu iç konuşma yapmak, günlük yazmak veya aynada göz kontağı kurmak bile öz-sevgi devresini harekete geçirir.

Örnek: 'Bugün kendime iyi davranmak için ne yaptım?'


Kendini sevmek bir sonuç değil, süreçtir. Her gün kendine biraz daha şefkatli davrandığında küçük ama güçlü bir adım atmış olursun.

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191