Psikolog
Yaren Çakmak
01 Eylül 2025
Bir mesaj attığınızda hemen cevap gelmediğinde huzursuz oluyor musunuz?
Bir karar verirken, “Acaba o ne der?” diye düşünmeden karar veremiyor musunuz?
Belki de hayatınızda birçok adımı, başkalarının onayını almak için atıyorsunuz…
Onay arayışı, çoğu zaman yalnızca “beğenilme isteği” değildir. Bu davranışın arkasına gizlice yaslanmış bir korku vardır: Terk edilme korkusu. Bu iki dinamik, görünmez bir şekilde birbirini besler.
Sürekli onay beklemek, aynı zamanda çocukluktan taşınan bir kaygının dışa vurumu olabiliyor. Eğer sevgi, ilgi veya kabulü ancak belli koşullar altında gördüysek — mesela başarılı olunca, sessiz kalınca ya da kimseyi üzmeyince — yetişkin olduğumuzda da değerimizi başkalarının memnuniyetine göre ölçmeye başlıyoruz.
Ve işte burada terk edilme korkusu devreye giriyor. İçimizden bir ses, “Onları memnun etmezsem giderler” diye fısıldıyor. Bu yüzden fazla uyumlu oluyor, hayır diyemiyor, kendi isteklerimizi hep ikinci plana atıyoruz. Hatta belki de çoğu zaman kendimize "ben şuan ne istiyorum" diye sormuyoruz bile. Kulağa masum gelse de, bu durum hem ilişkilerde hem de kendimizle olan bağımızda büyük bir yorgunluk yaratıyor.
Onay aramak ve terk edilme korkusu, görünmez iplerle hayatımızı yönetebilir.
Bu iplerin nereden geldiğini fark etmek, onları gevşetmenin ilk adımıdır.
Kendinize şu soruyu sorun:
“Onay alamadığımda kendimi değersiz mi hissediyorum?”
Cevabınız evetse, belki de artık ipleri ele alarak kendi onayınızı vermenizin zamanı gelmiştir.
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191