Tarolog | Spiritüel Danışman
Kübra Ceren Namlı
01 Eylül 2025
Son zamanlarda özellikle sosyal medyada, insanların ne hissedip ne hissedemeyeceği üzerine sayısız kalıp görüyoruz. “Eğer bu durumdaysan mutlu hissetmelisin.”, “Böyle hissediyorsan yanılıyorsun.”, “Üzgün olamazsın, güçlü olmalısın.” gibi yönlendirmeler adeta bir ezber haline geldi.
Fakat gerçekte hayat böyle çalışmıyor.
Yanlış olan nedir?
Duygular, bir şarta bağlı değildir. İnsan kaybettiğinde hem üzüntü hem de rahatlama hissedebilir. Başarılı olduğunda hem mutluluk hem de kaygı yaşayabilir. İki zıt duyguyu aynı anda hissetmek bile mümkündür. Ruhumuzun dili böyle çok katmanlıdır. Ama sosyal medyanın sunduğu tek boyutlu kalıplar, insanları kendi içlerinden şüphe etmeye zorluyor.
Sonuç ne oluyor?
Oysa benim ruhsal yolculukta öğrendiğim en önemli şeylerden biri şu: Hissettiğimiz her şey, olduğu haliyle doğrudur. Bir duyguya yanlış, eksik, fazla diyemeyiz. Çünkü her his, bize kendimizle ilgili bir şey anlatır.
Eğer öfke duyuyorsak, belki sınırlarımız çiğnenmiştir.
Eğer kıskançlık hissediyorsak, belki kendi potansiyelimizi görmeye davet ediliyoruzdur.
Eğer kaygılıysak, belki de kontrolü bırakmayı öğrenmemiz gerekiyordur.
Duyguları bastırmak değil, onlarla yüzleşmek ruhun tekamül yolunu açar.
Bana göre asıl sorun, insanlara sürekli “şöyle hissetmelisin” denilerek onların kendi ruhsal pusulalarının ellerinden alınmasıdır. Oysa ruhun pusulası yanılmaz. Biz sadece dış sesleri susturup, kendi iç sesimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz.
Her duygu, evrenin bize gönderdiği bir öğretidir. Onu sahiplenmek, kendimizi sahiplenmektir.
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191