Çocuklarda Çizim: Gelişimin Görsel Dili

Psikolog
Ali Özdemir
27 Kasım 2025

Resim ve çocuk birbirini tamamlayan, sürekli değişen ve gelişen dinamik iki olgudur. Çizim, çocukluk döneminin en etkili iletişim araçlarından biri olarak karşımıza çıkar. Çocuğun dünyasında boyama sırasında oluşan lekeler, belirsiz çizgiler ve şekiller; dışa vurumun, iletişimin ve kabul görme ihtiyacının erken göstergeleridir.
Çocuklar erken yaşlardan itibaren çizimi çevrelerini keşfetmek, ince motor becerilerini geliştirmek ve yaratıcılıklarını ifade etmek için kullanırlar. Çizimler; hayal dünyalarını, algılarını, duygu durumlarını ve sosyal çevreleriyle olan etkileşimlerini görünür kılan güçlü bir araçtır.
Gelişimsel fenomenoloji alanında yapılan araştırmalar, çocukların çizimlerinin psikomotor, bilişsel–algısal ve duyusal süreçlerle yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Erken çocukluk döneminde çizim yalnızca bir “ifade biçimi” değildir; aynı zamanda çocuğun soyut ve somut kavramları keşfetmesini sağlayan çok yönlü bir öğrenme alanıdır.
Karalama Dönemi: Gelişimin İlk Adımı
Literatürde çok küçük yaşlarda yapılan çizimler kimileri tarafından “amaçsız karalamalar” olarak değerlendirilse de, birçok araştırmacı bu karalamaların sembolik düşüncenin ilk izleri olduğunu savunur. Karalama, çocuğun devinimsel gelişiminin doğal bir dışavurumudur. Çocuk, çizgiler ve hareketler aracılığıyla bedenini, çevresini ve kontrol duygusunu keşfeder.
Çizimin Bilişsel ve Duygusal İşlevi
Çocuklar düşüncelerini kağıda dökerek yaşadıkları durumları görselleştirir, bu sayede sorunları anlamlandırmaları ve çözüm üretmeleri kolaylaşır. Çizimin sağladığı görsel ifade alanı, eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcılık süreçlerini destekler. Piaget’nin de belirttiği gibi çocuklar genellikle “gördüklerini değil, bildiklerini” çizerler. Bu nedenle her çizim, çocuğun iç dünyasına açılan bir pencere niteliğindedir.
Çocuğun resimlerindeki detay zenginliği, renk kullanımı, figür yerleşimi ve çizim dilinin çeşitliliği; onun yaşama dair görgüsü, algısı, deneyimleri ve duyusal süreçleriyle yakından bağlantılıdır.
Çizimin Sosyal ve Duygusal Katkıları
Çizim eylemi aynı zamanda sosyal etkileşimi teşvik eder. Çocuklar sanatsal etkinliklerde iş birliği yaparak, üretimlerini paylaşarak ve birbirlerinin çizimlerini yorumlayarak iletişim becerilerini güçlendirir. Çizim yoluyla duygusal bağ kurabilir, empati geliştirebilir ve kendilerini daha güvenle ifade edebilirler.
Motor Gelişim Üzerindeki Etkisi
Çocukluk döneminde yapılan çizimler; el-göz koordinasyonunun gelişimi, ince motor becerilerin güçlenmesi ve hareket kontrolünün sağlanması açısından büyük önem taşır. Çocuğun kalem, boya veya fırça tutarken gerçekleştirdiği her hareket; yazı yazmanın, nesne hakimiyetinin ve günlük yaşam becerilerinin temelini oluşturur.
Çocuk Çizimlerinin Faydaları
Çizim, çocuklar için bütünsel gelişimi destekleyen güçlü bir araçtır:
- Duygusal ifade becerisini artırır.
- İnce motor becerilerini geliştirir.
- Yaratıcılığı teşvik eder ve hayal gücünü güçlendirir.
- Bilişsel gelişimi destekler; planlama, ilişki kurma ve analiz yapma yetisini artırır.
- Dil ve iletişim becerilerini zenginleştirir.
- Öz ifade ve özgüveni güçlendirir.
Gelişimin Aşamaları: Ancak Kesin Değil
Çocuk çizimlerinde genel olarak bazı gelişimsel aşamalar tanımlanmıştır. Örneğin:
- Yuvarlaklardan daha karmaşık şekillere geçiş,
- Detaysız figürlerden detaylı figürlere ilerleme,
- Tek renkten çok renge geçiş,
- Farklı renklerle duyguları ifade etme becerisinin artması.
Ancak unutulmamalıdır ki bu aşamalar her çocuk için aynı sırada veya aynı hızda gerçekleşmek zorunda değildir. Her çocuk kendi gelişim ritmine, deneyimlerine ve çevresel koşullarına göre farklı bir yol izleyebilir.
Sonuç
Çocukların çizimleri; motor beceriler, algı, hafıza, hayal gücü, duygu düzenleme ve sosyal etkileşim gibi birçok alanda gelişimi destekleyen doğal bir öğrenme aracıdır. Çizim, çocukların iç dünyalarını başkalarına açtıkları evrensel bir “görsel dil”dir. Bu nedenle çizim etkinlikleri; erken çocukluk döneminin hem bilişsel hem duyusal hem de sosyal gelişiminde vazgeçilmez bir yer tutar.
KAYNAKÇA:
- Akgün, E., & Ergül, A. (2015). 55-74 Aylık Çocukların Resimlerinde Aile Algısının Değerlendirilmesi. Cukurova University Faculty of Education Journal/Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 44(2).
- Artut, Ö. G. K. (2004). Okul öncesi resim eğitiminde çocukların çizgisel gelişim düzeylerine ilişkin bir inceleme. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13(1).
- Başay, A. C., & Aytar, F. A. G. (2019). 3-9 Yaş arası çocukların resimlerinin değerlendirildiği çalışmaların İncelenmesi. Asian Journal of Instruction (E-AJI), 7(2), 38-59.
- Collado, FY (1999) . Erken Çocukluk Döneminde Çocukların Gelişiminde Spontan Çizimin Rolü.
- Keskin, B. (2006). Çocuklarin çizimleri üzerine. Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, (17), 85-91.
- Knight, L. (2008) . İş Birliğiyle İletişim ve Dönüşüm: Erken Çocukluk Döneminde Çizim Aktivitelerini Yeniden Düşünmek. Erken Çocukluk Döneminde Güncel Sorunlar, 9 (4), 306-316. https://doi.org/10.2304/ciec.2008.9.4.306
- Papandreou, M. (2013) . Erken Çocukluk Döneminde Çizim Etkinliğiyle İletişim Kurma ve Düşünme. Çocukluk Eğitiminde Araştırma Dergisi, 28 (1), 85-100. Doi: 10.1080/02568543.2013.851131
- Ruiz, CM (2018) . Yetişkinlerde ve çocuklarda hayal gücünü ve çevreyle ilişkiyi geliştirmek için çizimin kullanımı. Tsantsa. Sanatsal araştırma dergisi , (6), 203-222.



