Erich Fromm'un Gözünden ''Sahip Olmak veya Olmak''

erich-fromm-un-gozunden-sahip-olmak-veya-olmak

''Erich Fromm''


 Tüketim, günümüz aşın üretim toplumunun belki de en önemli sahip olma biçimidir. Tüketilen şeyin kişiden geri alınması imkânsız olduğu için, bu durum korku duygusunu azaltmaya yarar. Ama her tüketilen şey, tüketildiği andan itibaren. Tüketiciyi tatmin edemez hale geldiği için de insanlar yeniden ve daha fazla tüketime yönelmek zorunda kalmaktadırlar. Bu çarkın sonu bir türlü gelmeyince, hep tatminsiz bir çırpınış içinde bocalayan modem tüketiciler, kendilerini şu formülle ifade etmektedirler:"Ben, sahip olduğum ve tükettiğim şeyler dışında bir hiçim.


Erich Fromm'un ''Sahip Olmak veya Olmak'' kitabından alıntı yaparak başlamak istedim.


Erich Fromm öncelikle şu an ki modernize olmuş toplumlara vurgu yapıyor. İnsanların aslında onları o yapan şeyin sadece ama sadece sahip olduklarını belirtir. İnsan ilkel bir varlık olarak bir hazza ulaştığında daha fazlasını ister. Asla yetinmeyen ve sınır tanımayan bir doğamız vardır. 


"Peki, insan sahip olma odaklı bir yaşamdan nasıl 'olma' odaklı bir yaşama geçebilir?"


İnsan kendi olmaya çalışırsa ''olmak'' bakış açısı için kök salmaya başlar. Maneviyatı kendi özünden gelen insanlar ''olmak'' bakış açısına geçebilir. Burada neyden bahsediyorum, onu açıklayayım. İnsanın gücü özünden gelir ve birey kendisini tanıya tanıya aslında potansiyeline ulaşmaya çalışır. Bu süreçte ise birey kendini tanımak için her türlü eylemde bulunur. Bu eylemler ise de bireyi birey yapan deneyimleri, tecrübeleridir. 


Hatta şöyle demek daha doğrudur: Beni ben yapan şey deneyimlerimden ve tecrübelerimden yola çıkarak yaptığım süzgeç işlemidir. Çünkü bizi biz yapan şeyler sadece deneyimlerimiz değildir. Onlardan çıkarttığımız dersler ve öğretilerdir. 


Aslında burada en önemli dönüşüm şudur: İnsan, içindeki boşluğu daha fazla şeyle dolduramayacağını fark eder. O boşluğu dolduran tek şey, kendisiyle kurduğu bağdır. Kendini tanıdıkça, içindeki potansiyeli keşfettikçe, "olmak" hali yavaş yavaş kök salmaya başlar.


İnsan ''olmak'' bakış açısına geçtiğinde hayatın tüketimle tanımlanmadığını fark eder. Artık sahip olduklarıyla değil, neye dönüştüğüyle ilgilenir. Bu noktada kişinin odak noktası dışsal değerlerden içsel değerlere kayar. Başarı artık bir şeye sahip olmak değil; kendini tanımak, üretmek ve anlamlı ilişkiler kurmaktır. 


Doğan Cüceloğlu

''Hayat Bir Ekip İşidir.''



Belki de Erich Fromm'un anlatmaya çalıştığı şey şudur: İnsanın en büyük mülkiyeti, kendisidir.

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191