Psikolog
Neslihan Öztürk
13 Ekim 2025
“Uyum sağlamaya çalışıyorum ama sanki hep bir yabancı gibi hissediyorum…”
Belki sen de bir ilişkide bunu hissettin: sevdiğin insanın yanında bile bir türlü tam anlamıyla “ait” olamamanın ağırlığını.
Bir ilişki sadece iki insan arasında yaşanmaz. O iki insanın aileleri, kültürleri, alışkanlıkları ve değerleri de ilişkinin bir parçası hâline gelir. Ve bazen bu parçalarla uyum sağlamak, düşündüğümüzden çok daha zorlayıcı olabilir. Sevdiğimiz kişiyi kırmamak, huzuru bozmamak, kabul görmek için çabalarız. Kendimizi geri çeker, hoşumuza gitmeyen şeylere göz yumarız. Ancak bu çaba çoğu zaman içimizde görünmez bir yalnızlık bırakır. Çünkü görülmediğimiz, anlaşılmadığımız ya da olduğumuz gibi kabul edilmediğimiz bir ortamda var olmaya çalışmak, en temel ihtiyaçlarımızdan biri olan aidiyet duygusunu zedeler.
İnsanı yalnız hissettiren şey, kalabalıkların içinde olması değildir. Asıl yalnızlık, “ben kimim”i gösterdiğinde bunun karşılık bulmamasıdır. Eşinin ailesiyle uyum kurarken yaşadığın zorluk, sadece onların davranışlarından değil, aynı zamanda kendini bastırmak zorunda kalmandan da beslenir. Bazen sessiz kalırsın çünkü yargılanmaktan korkarsın. Bazen farklı düşündüğünü söylemezsin çünkü huzursuzluk çıkmasın istersin. Ama her seferinde biraz daha uzaklaşırsın kendinden ve biraz daha yalnız hissedersin.
Oysa anlaşılmak, sandığımız kadar uzak değildir. Çoğu zaman ilk adım karşımızdakini değil, kendimizi anlamak olur. Ne istiyorum? Ne beni rahatsız ediyor? Hangi sınırların ihlali beni incitiyor? Bu sorulara dürüstçe yanıt vermek içsel farkındalığı artırır ve ardından bu farkındalığı sakin ve açık bir dille ifade etmek gelir. Kendini ifade etmek çatışma yaratmak zorunda değildir; aksine ilişkide daha derin bir bağ kurmanın anahtarı olabilir. Çünkü insanlar bazen bizim neye ihtiyaç duyduğumuzu anlamazlar — ta ki biz anlatana kadar.
Yalnızlığın içinden çıkmanın yolu her zaman başkalarının bizi bulmasından geçmez. Bazen biz “ben buradayım” demeyi seçeriz. Ve o anda görülmek, duyulmak, anlaşılmak çok daha yakın olur. Kendimizi geri çektiğimizde anlaşılmamız daha da zorlaşır, ama iç dünyamızı paylaşabildiğimizde ilişkiye gerçeklik ve derinlik gelir.
Unutma: anlaşılmak sadece şans işi değildir. Bazen bir cesaret işidir. Kırılma ihtimaline rağmen kendini anlatmak, görünür olmayı seçmek… İşte gerçek yakınlık burada başlar. Ve anlaşılmak, sandığından çok daha YAKIN. 🤍
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191