Psikolog, Eğitim Koçu
Ahsen Kevser Çoğan
05 Eylül 2025
Partnerler arası iletişim sorunları bazen karşı tarafa isteklerimizi ya da sorunlarımızı soyut olarak anlatmaktan ve aslında söylediğimizin karşı taraf için ne ifade ettiğini anlamamaktan kaynaklanır ya da bize ifade edilenlere karşı ne yapacağımızı bilmemekten.
Bana ilgi göstermeni istiyorum diyen birinin partnerinden ilgi beklediğini anlayabiliriz ama onun için ilgi göstermenin hangi davranışlara ya da sözlere karşılık geldiğini tam olarak bilmek her zaman mümkün olmayabilir.
Aşık olduğumuzda, birini sevdiğimizde genelde bu insanlar iyi anlaşabildiğimiz kişilerdir ve bizi anladıklarını düşünürüz. İşler gelişip romantik bir ilişkiye başladığımızdaysa bizi çok iyi anlayan biriyle birlikte olduğumuza dair inancımız kendisine kanıtlar bulmak ister. Mutsuz olduğumuz bir gün gelmesini istemeden yanımıza gelmesini, marketten alınması gerekenleri alırken hangi atıştırmalığı sevdiğimizi hatırlayıp alması gibi incelikler görmek isteriz.
Peki her zaman böyle mi olur?
Özellikle çok basit bir konuda mesela bulaşıkları yıkamak ya da bir mesaja cevap vermek gibi karşı tarafın ihmalkar davrandığını düşünebiliriz. İşte bunun sebebi yazının başında bahsettiğim konu yüzünden olabilir. Bazen sizin isteklerinizin karşı tarafın zihninde temsil bulması zor hatta imkansızdır. İki farklı hayattan gelmiş ve bir noktada birleşmiş iki insanın birbirini her zaman tam olarak anlaması size de çok mümkün gelmiyor olabilir ve “Ben zaten tamamen anlasın demiyorum ki.” gibi bir sitemde bulunabilirsiniz. Benim anlatmaya çalıştığımsa:
Eğer partnerinizden bir davranış beklentiniz varsa ve bu davranış istediğiniz ya da gerekli süreler içinde sergilenmediyse hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Hayal kırıklığı ise herkeste farklı çıktılar uyandırabilecek bir duygudur. Öfke, sessizlik, hüzün… İşte bu olumsuz duygu-düşünceler silsilesi hayal kırıklığınızı doğru şekilde ifade edememenize sebep olabilir. Partneriniz zaten beklentinizi karşılamamış, anlattıklarınızı da anlamıyor.
Bu durumda gerçekten sorunun tek kaynağı partneriniz diyebilir miyiz?
Beklentileri karşılamayan, anlatılan hayal kırıklığını anlamayan bir partner. Böyle ifade edildiğinde gerçekten sorun partnerinizmiş gibi görülebilir. Ama acaba sizin beklentileriniz onun zihninde nasıl yer buluyor? Ya da hayal kırıklığınızı gerçekten nasıl ifade ettiniz?
Örneğin partnerinize birlikte az vakit geçirdiğinizi ve buna üzüldüğünüzü söylediniz. Partnerinizin anlaması gereken şey çok basit gibi görülebilir:
Birlikte bir şeyler yapmak.
Birlikte bir şeyler yapmak sizin için ne anlama geliyor? Sinemaya gitmek, yürüyüşe çıkmak, akşam yemeğine gitmek…
Partneriniz için de aynı durumları mı ifade ediyor? Onun için sizinle bir şeyler yapmak demek yalnızca yan yana olduğunuz ve sohbet ettiğiniz herhangi özel bir aktivite gerektirmeyen durumlar demek olabilir mi?
Aslında varmak istediğim nokta şu: Partnerimizi ne kadar sevsek ve birbirimizi ne kadar iyi anlasak da hepimiz için her olgu, duygu, söz aynı anlama gelmiyor. Sizden şu an bir “kalem” düşünmenizi istesem aklınıza nasıl bir kalem gelir?
Benimkini soracak olursanız dolma kalem düşünüyorum, siz kurşun kalem ya da boya kalemi düşünmüş olabilirsiniz.
Bu düşünce biçimi yalnızca kendimizi anlatırken değil karşımızdakini anlarken de kullanılabilir. Önünüzde 5 farklı bardak olduğunu ve sizden bir bardak talep ettiğimi düşünün. Hangi bardağı vereceğinizi neye göre seçersiniz? Elbette sorabilirsiniz: Ne için bir bardak istiyorsun? ya da Sen nasıl bir bardak istersin? işte ilişkiler içinde de bizden talep edilenlere bu şekilde bakabiliriz. Partnerimizin söylediği yalnız bir cümleden istediği şeyi tam olarak anlayamamak onu yeteri kadar sevmediğimizi ya da anlamadığımızı göstermez. Ne istediklerini bilmediğimizi gösterir ve bu da oldukça normaldir.
Konunun bir başka noktası ise üsluptur. Sevdiğimiz insanlara karşı bazen kırıcı bir dille konuştuğumuz olabilir. Bunun çok çeşitli sebeplerini saymak istersek: yoğun duygularla düşünmeden konuşmak, bizi sevdikleri için bırakmayacaklarına dair “inancımız” vs.
İnsanlar olarak sözlü ve yazılı iletişimde dili kullanıyoruz dolayısıyla “Sadece birkaç cümle.” ya da “Sadece bir kere böyle bir şey söyledim, çok sinirliydim.” gibi bahaneler bu sözlerin kırıcılıklarını azaltmamakla birlikte karşı tarafı “Yani beni üzmekten korkmuyor.” gibi aslında söyleyenin hissetmediği duygulara sürükleyebilir. Özür dilemek, üzgün olduğunuzu söylemek hatanızı aslında hangi amaçla yaptığınızı açıklamak siz ve partneriniz arasındaki bağı güçlendirirken ortadaki anlam kargaşasını da yok edecektir.
Bu iletişim şekli başlarda yorucu görünebilir. Derinine baktığımızdaysa aslında çok basitçe istekleri sormak, özür dilemek gibi temel iletişim konularını içerdiğini görebiliriz.
Her şeyden önce partnerinizin “Nasıl” düşündüğünü zamanla daha iyi anlamaya başlayabilirsiniz. Siz de partneriniz de isteklerinizi ve yaşadıklarınızın zihinlerinizde nasıl anlam bulduğunu anlatıp açıkladıkça yaşanacak diğer sorunlarda ya da anlam uyuşmazlıklarında çözümü daha az yorucu ve hızlı şekilde bulabilirsiniz.
Bu yazı temelinde romantik ilişkiler için yazılmış olsa da açık iletişim, kendimizi net bir biçimde ifade etmek, hayatımızın her noktasında bizi ileriye taşıma potansiyeline sahip bir iletişim türü.
“Ben ne istediğimi ve istemediğimi biliyorum. Bunu doğru ve geçerli biçimde ifade ettim.”
Kendimize bu satırları söyleyebilmek temiz bir zihinle, öz benliğimize olan inancımızı artırırken gerçekten ne istediğimize dair karmaşayı azaltabilir.
Ahsen Çoğan
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191