Sorun Kim?

sorun-kim

Çiftler genellikle seanlarda bu sorunun cevabını ararlar. Sorun kimde? Hatta danışmanlık sürecine başladığımızda ilk 5 soru problemi tanımlamak üzerinedir. Örneğin; İlişkinizde en çok sorun yaşadığınız durum ne? Cevaplar ilişkilerin dinamiklerine göre değişir. Bu dinamikler evli, bekar, kök aile ile yaşama durumu, uzun süreli flört dönemi ya da kısa süreli flört sonrası evlilik gibi değişkenlerle birlikte oluşur.

Her birimiz aslında bir çifti oluştururken de birbirimizden ayrışırız. Bunun sebebi ilişkiyi etkileyen faktörlerin herkeste farklı olması. Ancak hepimizin birbirine benzer süreçleri vardır. Her ne kadar dinamiklerimiz değişse de yaptığımız hatalar hep birbirine benzer.

İnsanlar doğdukları anda beklentiye girerler. Bu beklenti bizim korunma ihtiyacımızdan kaynaklanır. Korunmak en temel ihtiyaçtır ve bir yetişkinden bizi korumasını bekleriz. Bir bebek bunu dile getirerek yapamaz ancak ihtiyaçlarının ağladığında anlaşılmasını ve karşılanmasını bekler. İşte bu doğumla gelen doğal süreç çocuklukta hem fiziksel hem duygusal ihtiyaçların karşılanmasını beklemekle, ergenlikte kabul edilme isteğiyle, yetişkinlikte de anlaşılmak isteğiyle sürdürülmeye devam eder.

Çiftlerin sorunlarının en temel kaynağı birbirlerini anlayamamalarından kaynaklanır. Bu anlaşılma isteği ve anlaşılmak beklentisi birlikte çalışır. Evet doğal bir süreçtir. Doğuştan gelir ve bir ihtiyaçtır. Öyleyse çift olarak birbirimizi anlama oranımızın beklentilerimizin karşılanmasıyla doğru orantılı olduğunu da kabul etmeliyiz.

Çiftler bir sorun yaşandığında birbirlerini sevmekten vazgeçerler mi? Hayır. Ancak birbirlerine karşı son derece kırıcı olabilirler. Bu kırıcılığın ve hiddetin sebebi anlaşılamadığında bir insanın ne yapacağını bilememesinden kaynaklanır. Sonuçta bir insan hayatındaki en yakın insanın yani partnerinin onu en iyi tanıyan kişi olmasını ister. Oysa bu bir yanılgıdır. Çünkü kimse sizin tam olarak ne istediğinizi, ne konuda anlayışa ihtiyacınız olduğunu siz anlatmadan, açıklama yapmadan bilemez. Bu mümkün değil.

Çiftler bu sorunları aşabilmek için sorun yaşadıklarında sorunu kişiselleştirmeyip, aralarındaki iletişimi daha çok arttırarak soruna kuş bakışı bakabilmeyi başarabildiklerinde ilişkilerininde kuvvetlendiği görülmektedir. Yani iki kişiyi etkileyen bir sorun aslında üçüncü bir kişi gibi değerlendirilmelidir ve çiftler bir ekip gibi bu durumla nasıl başa çıkacakları konusunu ele almalıdır. Bu durumda beklentiler azalır, anlayış artar ve ilişki kuvvetlenir.

Aile ve çift danışmanlığında biz danışmanların görevi sorun kaynaklarına ışık tutmak ve çiftlerin birlikte çalışmasını sağlamak oluyor. Yani sorun çiftlerde değil çiftlerin sorunları ele alış şekillerinde...


Sizce ilişkilerdeki sorun ne?

Sorunu kişide mi, ilişkide mi aramak gerekir?


Bu tarz yazılar için blogumu beğenmeyi unutmayın.

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191