Teknoloji Bağımlılığı

teknoloji-bagimliligi-mustafa-mert-cildir

Günümüzde teknoloji, bireylerin yaşamının ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Özellikle internet, akıllı telefonlar, bilgisayar oyunları ve sosyal medya platformları, çocukların erken yaşlardan itibaren yoğun şekilde maruz kaldıkları araçlardır. Teknolojik gelişmelerin sunduğu olanaklar; bilgiye hızlı erişim, öğrenme fırsatlarının artışı ve eğlence seçeneklerinin çeşitlenmesi gibi olumlu yönler taşısa da, aşırı ve denetimsiz kullanım durumunda teknoloji bağımlılığı olarak tanımlanan psikolojik bir sorun ortaya çıkmaktadır. Bu bağımlılık, çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir.


Teknoloji Bağımlılığı Kavramı

Teknoloji bağımlılığı, bireyin dijital araçları kontrolsüz biçimde kullanması, bu araçlardan uzak kaldığında huzursuzluk hissetmesi ve günlük yaşam aktivitelerini ikinci plana atmasıyla tanımlanır. DSM-5’te (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013) henüz resmi bir tanı kategorisi olarak yer almasa da, “internet oyun bağımlılığı” tanımı bu kavramın alt başlığı olarak kabul edilmiştir. Çocuklarda teknoloji bağımlılığı genellikle oyun oynama, sosyal medyada vakit geçirme veya video izleme davranışları üzerinden şekillenir.

Çocukların Psikolojik Gelişimi Üzerindeki Etkiler

1. Dikkat ve Odaklanma Sorunları

Uzun süreli ekran kullanımı, çocukların dikkat sürelerini kısaltmakta ve odaklanma becerilerini zayıflatmaktadır. Sürekli uyarıcıya maruz kalan çocuk beyni, hızlı değişen görsel-işitsel içeriklere alıştığı için, gerçek yaşamın daha yavaş tempolu aktivitelerine karşı ilgisini kaybedebilir. Bu durum, akademik performans düşüşü ve öğrenme güçlükleriyle sonuçlanabilir.

2. Sosyal İzolasyon ve Empati Eksikliği

Teknoloji bağımlısı çocuklar, yüz yüze sosyal etkileşim yerine sanal iletişim biçimlerini tercih ederler. Bu durum, sosyal becerilerin gelişimini engelleyerek empati kurma, duyguları tanıma ve paylaşma yetilerini zayıflatır. Ayrıca, çevrim içi ilişkilerde sıkça görülen siber zorbalık, çocukların sosyal güven duygusunu zedeler.

3. Duygusal ve Davranışsal Sorunlar

Aşırı ekran kullanımı, depresyon, anksiyete, öfke kontrolü problemleri ve uyku bozuklukları gibi duygusal sorunlarla ilişkilidir. Çocuklar, oyun veya sosyal medya aracılığıyla kısa süreli haz elde ettiklerinde, bu durumu stresle başa çıkma yöntemi hâline getirebilirler. Ancak uzun vadede bu, bağımlılığı pekiştirir ve duygusal dayanıklılığı azaltır.

4. Aile İlişkilerinde Bozulma

Teknoloji bağımlılığı yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda aile içi iletişimi zedeleyen bir olgudur. Ebeveynlerle geçirilen ortak zamanın azalması, aile içi bağları zayıflatır. Çocuk, ebeveynlerinden gelen sınır koyma girişimlerine karşı tepkisel davranışlar gösterebilir. Bu durum, çatışma ve kopukluklara yol açar.


Biyopsikososyal Açıdan Değerlendirme

Teknoloji bağımlılığının oluşumunda biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler bir arada etkilidir.

  • Biyolojik olarak, dopamin sistemi üzerinden çalışan ödül mekanizması, teknolojik uyarıcılara sürekli maruz kalındığında hassasiyet kazanır.
  • Psikolojik olarak, düşük benlik saygısı, yalnızlık ve stresle baş etme zorlukları bağımlılık riskini artırır.
  • Sosyal olarak, ebeveyn modellemesi, akran baskısı ve pandemi sonrası dijitalleşme süreci bu davranışı pekiştiren unsurlardır.

Koruyucu Önlemler ve Müdahale Önerileri

  1. Ebeveyn Denetimi ve Model Olma: Ebeveynlerin çocuklarının teknoloji kullanımını denetlemesi ve kendilerinin de bilinçli kullanım sergilemesi gerekir.
  2. Zaman Sınırlaması: Günlük ekran süresi yaşa uygun şekilde belirlenmeli (örneğin, 6–12 yaş için 1–2 saat arası).
  3. Alternatif Aktiviteler: Spor, sanat, kitap okuma gibi etkinliklerle çocukların boş zamanları yapılandırılmalıdır.
  4. Psikolojik Destek: Aşırı kullanım belirtileri gösteren çocuklarda, çocuk psikoloğu veya psikiyatrist tarafından terapi süreci başlatılmalıdır.
  5. Okul Temelli Eğitim Programları: Dijital farkındalık eğitimi, medya okuryazarlığı ve özdenetim becerilerini destekleyen etkinlikler uygulanmalıdır.

Sonuç

Teknoloji, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası olsa da, kontrolsüz kullanımı çocukların ruhsal, bilişsel ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle teknoloji kullanımında denge, bilinç ve rehberlik temel ilkeler olmalıdır. Aileler, eğitimciler ve toplum, çocukların dijital dünyada sağlıklı bireyler olarak var olabilmeleri için ortak sorumluluk taşımaktadır.



Psikolog Mustafa Mert ÇILDIR

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191