Öz Şefkat

Pedagojik Danışman

İrem Zini

09 Haziran 2025

Zaman zaman hepimiz hayatın telaşı içinde kendimizi unutabiliyoruz. Günlük sorumluluklar, çocuklarımızla ilgilenme çabası, işleri yetiştirme telaşı derken iç dünyamıza dönmeyi ihmal edebiliyoruz. Oysa kendimize sormamız gereken çok temel sorular var: Kendimizi ne kadar tanıyoruz? Duygularımıza ne kadar izin veriyoruz? Hislerimizi bastırmak yerine yaşamayı seçebiliyor muyuz?

Kendimizle baş başa kalabilmek, kendimizi tanımaya ve anlamaya cesaret edebilmek büyük bir güçtür. Hepimizin hayatında bir amacı var: iyi bir eş olmak, çocuklarımızı sevgiyle büyütmek, mutlu bir yaşam kurmak… Ancak bu hedeflerin içinde kendimize de yer açmak çok kıymetli. Çünkü ancak kendimize temas edebildiğimizde gerçek anlamda başkalarına da temas edebiliriz.

Duygularımızı bastırmak yerine yaşamaya izin verdiğimizde, içsel özgürlüğümüz artar. Kızgınlık, kırgınlık, mutluluk ya da huzur… Hepsi biziz, hepsi insani. Her duygu kabul görmeyi hak eder. Kendimizi ifade etmeyi öğrenmek, duygularımızı kelimelere dökebilmek ise en büyük hediyelerimizden biridir. Çünkü kelimeler duygularımıza eşlik ettiğinde hem biz rahatlarız hem de çevremizdekilerle bağımız güçlenir.

Bazen sadece sakin kalmak isteriz. Peki sakin olmak sizce ne demektir? Kimine göre bir zayıflık, kimine göre bir gücün işaretidir. Aslında sakinlik, nefes alıp düşünmektir; beden dilimizle ve sözlerimizle bir bütün olabilmektir. Sakin kalabilmek, kontrolün bizde olduğunu hissettiren bir iç denge halidir.

Kendimize inandığımızda hayatımıza da inanırız. Çünkü özşefkatle kendimize yöneldiğimizde, iç sesimizle bağ kurduğumuzda, duygularımıza alan açtığımızda gerçek anlamda var oluruz.

Bir fincan kahve eşliğinde sadece kendinize vakit ayırdığınız anlar yaratın. Sessiz kalın, dinleyin, hissedin… Belki de en çok ihtiyacımız olan şey, sadece biraz durmak ve zamanın getireceklerini güvenle beklemektir. Çünkü zaman çoğu sorunun cevabını içinde taşır.

Unutmayın: Kendiniz çok kıymetlisiniz. Duygularınızı kabul edin, onları bastırmak yerine fark edin. Kendinizle kurduğunuz bağ, çocuğunuzla kurduğunuz bağa da yansır. Sevgiyle, şefkatle, farkındalıkla…

Sevgilerimle,

İrem Zini