Terapide Direnç: Kaçınma mı, Korunma mı?

terapide-direnc-kacinma-mi-korunma-mi

“Terapist bir soru sorar… ve danışan konuyu hızla değiştirir.

Gülümser, anlatır ama derine inmez.

İşte tam orada — direncin sessiz sesi duyulur.”


Terapide direnç, değişime karşı gösterilen doğal bir savunmadır. Kişi bunu çoğu zaman bilinçli olarak yapmaz. Zihin, duygusal acıyı önlemek için kendini koruma altına alır. Bu nedenle direnç; konuşulan konulardan kaçmak, seansı yüzeyde tutmak ya da “iyiyim artık” diyerek süreci sonlandırmak şeklinde kendini gösterebilir.

Aslında direnç, “değişime hazır değilim” demenin incelikli hâlidir.

Ama bu bir zayıflık değil — hayatta kalma stratejisinin bir uzantısıdır.

Bazı insanlar duygularını bastırarak, bazıları mizah ya da mantıkla süsleyerek direnç gösterir. Bu noktada fark edilmesi gereken şey, her direncin ardında bir “koruma” niyeti olduğudur. Zihin, geçmişte yaralandığı bir yere yeniden dokunmaktan korkar. Direnç, o acının tekrar yaşanmasını engelleyen bir tampon gibidir.

🛡️ Kaçınma mı, Korunma mı?

Direnç iki biçimde karşımıza çıkar: kaçınma ve korunma.

Kaçınma, duygusal olarak zorlayıcı konulardan uzak durmaktır.

Danışan tam o noktaya geldiğinde konuyu değiştirir, espri yapar ya da “bunu konuşmasak olur mu?” der.

Bu, acıya yaklaşmamak için doğal bir savunmadır.

Korunma ise daha derin bir düzeydedir.

Zihin, geçmişteki travmayı hatırlatmamak için bilinçdışı savunmalar kurar.

Bazen mantıklı açıklamalarla duygudan uzaklaşır, bazen sürekli analiz eder ama hissetmez.

Her iki durumda da amaç aynıdır: kendini yeniden incitmekten korumak.

Bu yüzden direnç, sadece kaçınmak değil, aynı zamanda hayatta kalma becerisidir.

🌱 Direncin Arkasındaki Bilinçdışı Mesaj

Her direnç, aslında bir mesaj taşır:

“Beni zorlamadan, güvenli bir şekilde yaklaş.”

Direnç ortaya çıktığında bu, kişinin duygusal olarak hassas bir noktaya temas ettiğini gösterir.

Yani, terapi çalışmaya başlamıştır.

Çünkü kişi, içsel olarak önemli bir yere yaklaşmıştır.

Terapist için bu an bir engel değil, bir fırsattır.

Çünkü direnç, terapide “duvara toslamak” değil,

kapının yerini fark etmektir.

🔁 Dirençle Çalışmak: Sabır ve Güven

Dirençle çalışmak terapinin en nazik kısmıdır.

Burada terapistin görevi direnci kırmak değil, anlamaktır.

Direnç, kişiyi koruyan bir zırh gibidir —

Zırhı çekip almak değil, içerideki güven duygusunu yeniden inşa etmek gerekir.

Danışan kendini güvende hissettikçe, bu zırh gevşer.

Artık duygularını daha açık ifade edebilir.

Geçmişle bugünün arasındaki bağ kurulur ve farkındalık derinleşir.

Direnç zayıflık değil, şifanın ön kapısıdır.

💫 Sonuç: Direnç, Değişimin Eşiğidir

Terapide direnç çoğu zaman kaçınma gibi görünür ama özünde bir korunma refleksidir.

Kişi, kendini korumayı bırakacak kadar güvendiğinde, gerçek değişim başlar.

Direnç ortadan kalktığında değil, anlaşıldığında dönüşüm gerçekleşir.

Çünkü bazen iyileşmek, “kendini açmak” değil,

önce “neden kapanmak zorunda kaldığını anlamak” demektir. 

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191