Üniversite Tercih Dönemi ve Aile Desteği

universite-tercih-donemi-ve-aile-destegi


Üniversite Tercih Döneminde Aile Desteği Alan Gençlerin Psikolojik Dayanıklılığı

Sınav Maratonunun Ardından Gelen Boşluk


Sevgili gençler, sevgili aileler…

Uzun bir maratonun ardından artık hayatınızın yeni bir aşamasına adım atıyorsunuz. Sene boyunca çalıştınız, fedakârlıklar yaptınız ve nihayet üniversite tercih dönemine geldiniz. Sınavın bitmesiyle birlikte omuzlarınızdaki büyük yük kalktı, ama bir yandan da “Şimdi ne olacak?” sorusu zihninizi meşgul etmeye başladı.

Sınav sonrası belirsizlik, gençlerde sıkça görülen bir durumdur. Neredeyse bir yıl boyunca hayatınızın merkezinde olan sınav süreci sona erdiğinde, doğal olarak boşluk hissi oluşur. Bu his, önünüzdeki tercihler ve gelecekle ilgili belirsizliklerle birleşince yerini kaygıya bırakabilir.

Tercih Döneminin Psikolojik Baskısı

Üniversite tercih dönemi, meslek seçiminin yapıldığı ve dolayısıyla yaşamın önemli bir yönünün belirlendiği süreçtir. 17-18 yaşındaki gençler için bu, ciddi bir psikolojik baskı anlamına gelir. Evlatlarının mutlu ve başarılı olmasını isteyen aileler, kimi zaman farkında olmadan kendi gerçekleştiremedikleri hedefleri de bu sürece ekleyerek baskıyı artırabilir. Bu durum, gençlerin psikolojik dayanıklılığını zorlayabilir.

Psikolojik Dayanıklılık Nedir?

Psikolojik dayanıklılık, zor deneyimler karşısında esnek kalabilme, uyum sağlayabilme, toparlanabilme ve yoluna devam edebilme becerisidir. Dayanıklı bireyler:

  • Karşılaştıkları sorunları kontrol edebildiklerini hissederler.
  • Sosyal ilişkilerini sürdürerek sorunlar karşısında içe kapanmazlar.
  • Zorlukları hayatın bir parçası olarak görür ve değişim için fırsat olarak değerlendirirler.

Araştırmalar, dış faktörlerin—özellikle aile desteğinin—bu dayanıklılığın gelişmesinde önemli rol oynadığını gösteriyor. Yani doğru destek mekanizmaları ile gençler psikolojik olarak daha sağlam hale gelebilir.

Ailenin Rolü

Ailesinden güçlü destek gören gençler, tercih sürecindeki belirsizlik ve kaygıyı daha kolay yönetebilir.

Bu destek iki boyutta ele alınabilir:


1.Duygusal Destek:

  • Empati kurmak
  • Sabırla dinlemek
  • Yargılamadan fikir alışverişi yapmak


2.Pratik Destek:

  • Tecrübelerden faydalanarak bilgi paylaşmak
  • Kaynak ve araştırma önerilerinde bulunmak
  • Tercih listesi oluşturma sürecinde rehberlik yapmak


Destek Alan ve Alamayan Gençler Arasındaki Fark

Aile desteği alan gençler genellikle:


  • Akademik olarak daha özgüvenli,
  • Karar verme becerileri daha gelişmiş,
  • Stres yönetiminde daha başarılıdır.

Sağlıklı iletişim kurabilen ailelerin çocukları, tercih dönemini daha yüksek motivasyonla geçirir.


Aşırı Kontrolün Riskleri

Aile desteği çok kıymetlidir ancak sınırları aşıldığında baskıya dönüşebilir.

Örneğin:

“Bizim zamanımızda çok zordu, sen doktor olmalısın.”

Bu gibi cümleler, iyi niyetli olsa bile gençte baskı ve yük hissi oluşturabilir. Aşırı kontrol, öğrencinin ailesine bağımlı hale gelmesine ve karar verme becerisinin zedelenmesine yol açabilir.


Aileler İçin 5 Somut Destek Önerisi


  1. Önce dinleyin, sonra yorum yapın.
  2. Kendi hayallerinizi değil, çocuğunuzun ilgi alanlarını merkeze alın.
  3. Tercih sürecini birlikte araştırma ve öğrenme fırsatı olarak görün.
  4. Karar aşamasında son sözü gencin söylemesine alan tanıyın.
  5. Süreci yalnızca sonuç odaklı değil, deneyim odaklı değerlendirin.

Üniversite tercih dönemi yalnızca birkaç haftalık bir süreç değildir; aile ile genç arasındaki güvenin ve iletişimin güçlenmesi için önemli bir fırsattır. Ailesinin arkasında olduğunu bilen gençler, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerler.


Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191