Ayrılmalı mı Kalmalı mı?” — Kararsızlık Döngüsü

ayrilmali-mi-kalmali-mi-kararsizlik-dongusu

“Onsuz yapamıyorum, ama onunla da mutlu değilim.” Bu cümle, pek çok kişinin hayatında defalarca tekrarladığı, içinden çıkılmaz bir ikilem. Sevgi, alışkanlık, korku, umut ve hayal kırıklıklarının birbirine karıştığı o karmaşık duygusal hal… İşte tam da bu karmaşanın içinde kalakalmak, bireyin kendisiyle en zor yüzleşmelerinden biridir.

Kararsızlık, bir tercihte bulunamamanın verdiği derin bir içsel çatışmadır. Ayrılmalı mı kalmalı mı sorusu, sadece ilişkiyi değil, kendi benliğimizi, değerlerimizi ve beklentilerimizi de sorgulamaya iter. “Onsuz yapamam” cümlesinin ardında çoğu zaman yalnızlık korkusu, geleceğe dair belirsizlikler ve alışkanlıkların yarattığı güven ihtiyacı yatar. Öte yandan “Onunla mutlu değilim” cümlesi, bireyin özünde değişime ve iyileşmeye olan ihtiyacını, mevcut durumun sürdürülemezliğini gösterir.

Bu ikilemde sıkışan kişi, çoğu zaman kendi sesini duymakta zorlanır. Dış dünyadan gelen “sabret”, “hatırla sevdiğini”, “her ilişki zor olur” gibi telkinler, iç sesin giderek kısılmasına neden olur. Oysa en önemli adım, bu sessizliği kırmak; kendi hislerini, ihtiyaçlarını ve sınırlarını net şekilde fark etmek ve onlarla barışmaktır.

Kararsızlık döngüsünde kaybolmak, çoğu zaman “belirsizlik” ile eş anlamlıdır. Geleceği görememek, olası senaryolar arasında gidip gelmek, korkuları büyütmek, karar vermeyi zorlaştırır. Bu noktada farkındalık devreye girer. Fark etmek ki; karar vermek, her zaman yaşamı tümden değiştirmek demek değildir. Karar, bazen küçük adımlar atmak, sınır koymak, duygusal ihtiyaçları dile getirmek ya da profesyonel destek aramak anlamına gelir.

İç sesle yüzleşmek, kişinin kendine karşı dürüst olmasıdır. “Ne hissediyorum?”, “Bu ilişki bana ne katıyor?”, “Kendimi mutlu ve değerli hissediyor muyum?”, “Korkularımın gerçek dayanakları neler?” gibi sorular, yol gösterici olabilir. Bu soruların cevapları bazen zorlayıcı olsa da, kişinin kendi içindeki cevheri bulmasına olanak tanır.

Unutulmamalıdır ki, “kalmak” ya da “ayrılmak” kararları, kişinin kendi yaşam yolculuğunun bir parçasıdır. Her iki seçenek de zorluklar ve öğrenmeler içerir. Önemli olan, kararın başkalarının beklentileri ya da korkuları değil, kişinin kendi iyiliği ve huzuruyla uyumlu olmasıdır.

Sonuç olarak, kararsızlık döngüsünde kaybolmak insani ve anlaşılır bir haldir. Ancak bu döngüden çıkmanın anahtarı, iç sesle cesurca yüzleşmek ve kendi gerçekliğini kabullenmektir. Çünkü gerçek mutluluk, ne “kalmak” ne de “ayrılmak” değil; kendimizle barış içinde olmaktır.

Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.

Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191