Herkes Ayrılığı ve Ölümü başka yaşar.
Ayrılık, kayıp ve Yas'a dair
Yanılmışlığın öfkesi, kaybetmenin hüznü olmayışların isyanı, feda etmenin tükenmişliği, gidenin dönmemesi, ölümün çıplaklığı ve kabullenişin yüzleşmesi, teslimiyetin huzuru bunlar hep sonradan gelir.
Kişinin bir sevdiği öldüğünde, birinden ayrıldığında, sevdiği bir eşyayı kaybettiğinde, başka bir şehre taşınmak zorunda kaldığında, bir hastalık Tanısı aldığında ya da kaza sonucu vücudunda bir engel oluştuğunda, Aileden ayrıldığında vb. önceki kendi ile şimdi kendi arasında derin bir hüzün, keder ve içe çekiliş başlar. Ve bunları ancak kendi kişilik organizasyonu ve hayata bakışı ile yaşar.
Her insanın bunlara katlanabilecek duygu kapasitesi farklıdır. Fakat ayrılık, kayıp ve Yas'a dair yaşınılması gereken olmassa olmaz süreçler vardır bu süreçler bazen sıralı bazen ise karmaşık şekilde yaşanabilir; inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme.
Yaşanılmadığı veya sabote edildiğinde kişinin psikolojik olarak sağlıklı kalabilmesi veya sağlıklı yerinde kararlar alabilmesi ilerleyen yaşamı içinde çok etkin olmayabilir. Uzamış yas veya kronikleşmiş yas dediğimiz bir döngüye girme hali ortaya çıkabilir.
Fakat bir gerçek daha var ki uzun süre geçmeden kendini belli eder. O da hayatın devam ettiği gerçeğidir. Ve kayıplarımız ardından belki yaralarımızı saracak şeyin bu gerçekliğin içine girip tekrar hayata tutunmak ve kaldığımız yerden devam etme cürreti...
Bir adım atın kendiniz için ve destek almayı konuşmayı ertelemeyin.
Uzm.Aile Danışmanı & Çift terapisti
Rahime Kahraman
Dikkat - Online danışmanlık hizmeti, herkese uygun bir hizmet değildir.
İntihar veya kendine zarar vermek gibi düşüncelere sahipseniz, sitedeki hizmetler size uygun olmayabilir.
Bu durumdaysanız aşağıdaki yardım numaraları ile iletişime geçmenizi tavsiye ederiz.
Acil Yardım Hattı: 112, Polis İmdat Hattı: 155, Aile İçi Yardım Hattı: 183, Uyuşturucu İle Mücadele Yardım Hattı: 191